Care Lettrici e cari Lettori,
si inizia il 2023 con una poesia di Ilhan Berk apparsa in traduzione italiana su “Poeti e Poesia” n. 24. Buona lettura!
DUE PESCI DAVANTI A ISTANBUL
Guardate il cielo che sovrasta Istanbul
Come gradualmente s’abbassa
Le case e la gente
Vuole osservarle più da vicino
Spunta il centomillesimo mattino del mondo
Alzatevi, alzatevi tutti, piante e animali
Io dico a voi che
Sono una cosa da vedere, i mattini del mondo
Questo cielo che batte sulle nostre acque, gli alberi
Chissà quante domande hanno acceso anche in te
Quante notti insonni ho passato pensando a questa terra
Io stesso
Una volta nel cielo passava una nuvola in corsa
Era chiarissimo, un bambino era venuto al mondo
Prima vide le nuvole sul Passaggio Hıristaki e ne gioì
Poi ci guardò e gli piacque da morire.
Ti chiedi se sei venuto dalle coste del Pacifico
Se sono queste le acque più pacifiche del mondo
Perché te ne stai così in silenzio
Dici che le cose sulla terra non vanno tanto bene?
Vieni, usciamo un po’ io e te,
Conoscerai mille cuori buoni, potrai aprirti
Lo sai da dove viene quest’inquietudine del mondo?
Non ci siamo stretti e conosciuti nemmeno un poco
Viva ancora mille anni questo fronte di Üsküdar
Cos’erano i capelli della ragazza che mi è passata davanti
Li avesse sciolti avrebbe inebriato l’aria
Finché avrò vita, io questa riva non la lascerò
Cos’è questo buio improvviso sul mare
Cos’è questa frenesia tra le platesse
Devo uscire e ripararmi in un punto più nascosto
Capisco che la pioggia cade sulla terra
Sono un pesce, fratelli miei umani, nel Bosforo
Percorro il mondo palmo a palmo
Ora il Capo di Buona Speranza, ora il Grande Oceano, ora Istanbul
Il mio compito: far gioire questa terra.
Da Türkiye Şarkısı (Canto di Turchia), 1953
İSTANBUL ÖNÜNDE İKİ BALIK
İstanbul’un üstündeki gökyüzüne bakın
Gittikçe nasıl alçalıyor
Evleri, insanları
Nasıl daha bir yakından görmek istiyor
Bununla dünyada yüz bininci sabah oluyor
Kalkın, hepiniz kalkın, bitkiler, hayvanlar
Ben size diyorum ki
Dünyada sabahlar görülecek şeydir
Şu sularımıza vuran gökyüzünü, ağaçları
Kim bilir sen de ne kadar merak etmişsindir
Kaç geceler bu dünya yüzünü düşünüp uyuyamamışımdır
Ben şahsen
Bir defa gökyüzünden bir bulut hızlı hızlı geçiyordu
Bir çocuk gelmişti dünyaya besbelliydi
Peşin Hıristaki Pasajı üzerindeki bulutları gördü, sevindi
Bize baktı sonra dehşetli hoşlandı.
Ben Pasifik kıyılarından mı geldim diyordun sen
Dünyada en rahat sular burada mı
Niye öyle susup duruyorsun
Dünyada işler iyi gitmiyor mu diyorsun
Gel şöyle çıkalım biraz seninle
Ne iyi yürekler tanıyacaksın, açılırsın
Neden bu huzursuzluk dünyada biliyor musun
Tutup biraz olsun tanımamışız birbirimizi
Daha bin yıl yaşasın şu Üsküdar önü
Önümden geçen kızın neydi o saçları
Bıraksa yeminle sarhoş ederdi havayı
Ömrüm oldukça ben bu kıyıdan ayrılmam
Durup dururken bu ne karanlık denizin üstünde
Ya bu telâş ne pisi balıklarındaki
Çıkıp gitmeliyim daha kuytu bir yere
Anlaşıldı dünyada yağmur yağıyor
Ben bir balığım, insan kardeşlerim, Boğaz’da,
Karış karış dolaşıyorum dünyayı
Şimdi Ümitburnu’ndayım, şimdi Büyük Okyanus’ta, şimdi İstanbul’da
Dünyayı sevdirmek ödevim